Türkiye’de sosyal bilimlerin problemleri

Türkiye’de sosyal bilimlerin problemleri

Hukuk, edebiyat, tarih, siyaset, ekonomi, psikoloji, sosyoloji gibi Türk sosyal bilimleri Türkiye’nin en zayıfları arasındadır. Çünkü Türkiye Avrupalı rakiplerinin gerisinde kaldı ve varlığını sürdürebilmesi için gerekli alanlara ağırlık verdi. Öncelikli alan askeri, Türkiye her zaman bölgede baskın bir askeri ülke olmuştur. Nitelikli emek her zaman orduya toplandı, aslında bu militarist toplumda, en yüksek beceri savaşmaktı. Türkiye’nin selefi Osmanlı Devleti, ağırlıklı olarak savaş ekonomisine dayanıyordu ve aslında sürekli savaşlar nedeniyle asker olarak vergi alıyorlardı.

İlk önce ne yapacağımız konusunda Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi’ne veya sağduyuya başvurabiliriz. Bir topluluk inşa etmeden önce hayatta kalmalıyız; çünkü bu sosyal bir hayatta kalmadır. Fiziksel olarak yaşadıktan sonra saygı, sevgi, bilgi, güzellik ararız… Bilgi aramak için bir temel oluşturmanız gerekir. Türkiye bir birey gibi, askeriye ve sanayi gibi hayati organlarında batılı kurumları benimsemiştir. Ama sosyal bilgiler ikincil ilgi alanlarıdır.

Avrupalı muadilleriyle karşılaştırıldığında, Türk akademisinin uygun metodolojisi veya yeteneği yoktur. Sosyal bilgilerde durum daha kötü, çünkü doğa bilimleri ekonominin ayakta kalması için gerekli. Sosyal bilgiler olmadan Türkiye sosyal krizlerden nasıl kurtulur? Olmuyor, sık sık çöküyor. Siyasi sınırlar çoğu zaman değişmez ama sosyal yapıları, kurumları, idealleri çöker. Bunun nedeni, toplumun gerçekliği olgusal temellerle inşa etmemesi ve bizim onun üzerine inşa etmemiz gerekmesidir.

Tıpkı bireysel varlıklarımız için bir gelecek inşa ettiğimiz gibi, toplum olarak geleceği sosyal bilimlerle inşa etmeliyiz. Gelecek sosyal inşalarla inşa edilir. Bir bireyin kariyerini insan ilişkileri yoluyla inşa etmesi gibi, toplum da kariyerini sosyal kurumlar aracılığıyla inşa eder. TTürk akademisi asla inşa etmez, ancak belki de betimleyici temel denemeler üretir. Herhangi bir sosyal çalışma çalışanı, sosyal bilgilerin geleceği inşa etmesi gerektiğini akılda tutmalıdır. Bireylerin idealleri gibi.

Doğa bilimleri evrenin geçmişiyle, sosyal bilgiler ise insanlığın geleceğiyle ilgilenir. Doğa bilimleri gerçektir, geçmiştir, verilidir; sosyal bilgiler olasılık, gelecek ve yaratımdır. Tüm sosyal bilgiler bu misyonu benimsemez. Genellikle geçmişe odaklanırlar. Evet, evrenin geçmişini doğa bilimleri ve bizim türümüzdeki sosyal yapıların geçmişini bilmek zorundayız; ama geleceği kurmuyorsak neden onları tanımaya çalışıyoruz?

Türk akademisi, geleceği kurmak bir yana, hayatta kalma mücadelesi veriyor gibi görünüyor. En büyük sorun bu. Geleceği kurmak için gerçeklere dayanmadıkları için mücadele alanı canlandırmıyor gibi görünüyor. Geleceğimizi somut olgusal zeminlerde kurmak için önce bilime başvurmalı ve sonra toplumu objektif bir şekilde görmeye devam etmeli ve onu inşa etmeliyiz.

Türk akademisindeki mücadelenin bir kanıtı, her yıl yaklaşık 600.000 öğrencinin başvurduğu ve 3.000’inin kabul edildiği Kara Harp Okulu giriş sınavıdır. Türk öğrenciler en düşük puanı sosyal bilgilerde alıyor. (s. 81) Bu ülkede sosyal bilgiler, tarih, kültür, insan ilişkileri materyalleri bol olmasına rağmen bu alanlarda daha da geri kalmaktadır. Üniversite sınavlarından sonra birçok bölümün boş kalması nedeniyle alt puan barajı kaldırılmıştır. Yine de temel bilimlere iyi öğrenci çekemeyen Türk devleti, seçilen bölümler için teşvikler ve burslar getirmiştir.

Türkiye’nin en başarılı ve itibarlı sosyal bilimcileri genellikle yurt dışında yaşıyor. Siyasi nedenlerle veya mali zorluklar nedeniyle araştırmalarına devam etmek için genellikle Türkiye’den ayrılmayı tercih ediyorlar. Halil İnalcık, Şevket Pamuk, Stanford J. Shaw, Bernard Lewis, Cemal Kafadar gibi büyük tarihçiler ya da Orhan Pamuk, Elif Şafak, Nazım Hikmet, Yaşar Kemal gibi yazarlar hayatlarının büyük bölümünü yurt dışında geçirmiş olmalarının bir sebebi var. Türkiye’de sosyal bilimlerin kurak iklimi ve reaksiyonerlerin karşısında geleceği kurmanın zorluğu.

Comments

No comments yet. Why don’t you start the discussion?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir